Korkuluk gereksinimi bir binadaki merdiven kadar şarttır. Yaptırmak ya da yaptırmamak bina sahibine kalmış olsa da yaptırmamak kişinin büyük ölçüde risk alması anlamına gelmektedir. Bu nedenledir ki inşa ettirdiği binaya korkuluk yaptırmayan çok az insan vardır. Bu insanlardan olmamanız için burada bu konu hakkında bilgiler vermeye çalışacağız.
Bir çok firma, kişi, müteahhit vb yapmış veya yaptırmış olduğu yapıya korkuluk yaptırır. Yaptırırken ucuz seçenekleri seçer veya kaliteli olduğu için pahalı olanları da seçebilir. Ama sonuçta bir tercih yapar ve yapıdaki yaşam alanlarını güvenlikten yoksun bırakmaz. Ucuz yollu bile olsa seçenekleri sıfır güvenlikten ziyade binaya güvenlik unsurunu katmış olur. Bazıları korkuluk yerine beton ile örme veya başka başka yollarla çözüm bulurlar ama bu da görüntü kirliliği yaratmaktadır. Ama ne olursa olsun korkuluk ihmale gelmeyecek bir yapı unsurudur.
Yeni yapılan binalarda oturma izni veya ruhsat alabilmek için bina korkuluklarının yaptırılmış olması gerekmektedir. Eğer binada balkon, Fransız balkon, merdiven kenarlarında farklı türden önlemler alınmamışsa, güvenlik açığı varsa bu binalarda korkuluk henüz yapılmamışsa belediye tarafında hiçbir surette o binaya ruhsat verilmez. Bu oldukça önemli bir noktadır. Eğer denetlemeler yeterli ve sıkı olmazsa ilgili yapılarda güvenlik zafiyetleri sonucu çocuklardan tutun da yetişkinlere kadar herkes risk altında olacaklardır. Sadece denge kaybetmekle değil, dalgınlıkla, ışık yetersizliğiyle vb. dezavantajları durumlarda çok kötü sonuçlarla karşılaşılabilir. Bu yüzden bu tip denetimler hayatımızın her alanında belirli normlara uyularak düzenli yapılmalıdır. Vatandaş suiistimal edilmeden, AB normları baz alınarak sıkıtakip edilmelidir. 
Dışarıya çıktığımızda yapılara göz gezdirdiğimizde çeşit çeşit korkuluk görürüz. Demir ferforje, alüminyum korkuluk, camlı korkuluk,paslanmaz korkuluk vb. gibi bu türlerin pek dışına çıkmayan korkuluk çeşitlerine rastlarız. İşin özü bunların tercihinde seçilen kriterlerde tabi ki. Evet en azından ucuz da olsa korkuluk yapımı ihmale gelmemelidir. Ama bu tercihin yanında sağlamlık ve iş görmesi de unutulmamalı. Eskilerin güzel bir sözü vardır; olmuşken iyisi olsun!”.. Evet! Gerçekten de olmuşken iyisi olmalı.Ucuza kaçıldığında olabilecekler aşağıdaki gibidir:
-Bariyerli bir korkulukta bariyer sayısı düşük tutulursa güvenlik zafiyeti doğar.
-Camlı bir korkulukta lamine tercih edilmezse kırılan cam tuz buz olabilir ve bundan güvenlik zafiyeti doğabilir. Diğer camlar da genelde hemen kırılmazlar. Yanlış anlama olmasın. Çok ince tercih edilirse masraf azaltmak adına o zaman sıkıntı olabilir.
-Kullanılan alüminyum malzemenin et kalınlığıfiyat performans açısından dengesizlik yaratır. Et kalınlığı düşük olan malzeme erken yıpranabilir ve vida tutmayabilir. Korkuluk güç uygulandığında dayanamayabilir.
-Maliyet azaltmak için “buraya korkuluk küpeşte yaptırmaya gerek yok” diye düşünüldüğünde güvenlik zafiyetine neden olunmuş da olabilir. Bu konuda iyi bir etüt her zaman şarttır.
Evet! Korkuluk gerektiren mekanlarda korkuluk mutlaka olmalı. Korkuluk olmalı ve kalitesi de belirli bir düzey altında olmamalı. Aksi takdirde dayanamayan korkuluk ölümlere ve yaralanmalara engel olacağı yerde iyi bir sebep olur.
Korkuluk çeşitleri aşağıdaki gibidir.
- Alüminyum Korkuluk (alüminyum da paslanmaz bir malzemedir)
- Ferforje Korkuluk (demir)
- Plastik Ferforje (modül-sert plastik-dayanıklı)
